SİTE: Ana Sayfa Op. Dr. Hakan Çoker ve Doğal Doğum İkizlerin Suda Doğal Doğumu
  • Increase font size
  • Default font size
  • Decrease font size
Arama

Hamileler Kulübü

İkizlerin Suda Doğal Doğumu


Muhteşem 3 günlük bir doğuma hazırlık kursundan yeni çıkmıştık. İstanbul, İzmir, Afyon ve Marmaris aileleri 23-24-25 Nisan’da doğuma hazırlanmak için Marmaris’te Elegance Otelde buluşmuştuk. Bayramın coşkusundan mıdır, yoksa yeni gelen baharın sıcaklığından mı bilinmez, çok çabuk kaynaştık.



Bizim kurslarımızda büyük değişimler yaşanır. Kursa kadın ve adam olarak giren aileler anne ve baba olarak çıkarlar. Ancak hu kurs 5 yıldır yaptığım bütün kurslardan farklı oldu. Yeni doğum yapan bir annenin muhteşem duygularını anlatamaması gibi ben de kelimeler bulmakta zorlanıyorum. Bu kursu farklı kılan İstanbul Psikodrama Enstitüsü’nden Psikolog ve Psikodrama Uzmanı Neşe Karabekir Ezgin’di. Bizi psikodramanın büyüsü ile tanıştırdı. Sıcaklığı ile tüm maskelerimizi ve duvarlarımızı anında bırakmamızı sağladı. Grubun kenetlenmesini ve tek vücut olmasını sağladı. Bu konudaki yorumları ayrıca yazacağım.

Kursu farklı kılan bir diğer kişi de Lorens Arslan’dı. Lorens Arslan ilk bebeğine tüp bebek yöntemi ile kavuşmuş, doğumunu 2 yıl önce kendi isteği ile Marmariste’ki evinde ve doğum havuzunda gerçekleştirmişti. Bu doğum ülkemizdeki doğal doğum hareketine büyük bir ivme kazandırmıştı.

9 ay önce yine tüp bebek yöntemi ile yeniden hamile kaldı. Bu kez ikiz bebekler bekliyordu.  Kocaman karnı ama tüm sıcaklığı ile kursa katılanlara doğumun doğallığını gösteren bir tanrıça gibiydi. Herkesten çok bilmesine rağmen çalışmalara herkesten çok katıldı. Hep önde yer aldı. Hem öğrendi hem de doğum yapacak gebelere kocaman karnı ve bebekleri ile hep olumlu mesajlar verdi. Hatta kurs sırasında birlikte yaptığımız tango hep hafızalarda kaldı.

Kurstan sonra beni arayıp bu kurstan ne kadar çok şey aldığını ve ne kadar çok rahatladığını anlattı.

Lorens ikiz  bebekleri için de evde ve havuzda doğum yapmayı planlıyordu. Ama hesaplarımıza göre daha vardı. Hatta 2 gün sonra ebemizinde katılımı ile evde bir doğum provası planlamıştık.

 Kurs sonrası eve döndüm. Her kurs sonrası  saat 20 gibi çalan telefonum doğumun o gece yaşanacağını müjdeliyordu. Lorens hafif kasılmalarının olduğunu söyleyince 1 saat sonra evindeydim. İyi ki de gitmişim. 8 cm açıklık vardı. Her an doğum başlayabilirdi. Hiç bu kadar hazırlıksız yakalanacağımızı düşünmüyorduk. Ebemizi aradım. Marmaris dışındaydı. 

Kurs sırasında Neşe Hanım bana doğumlarımdan birine girip giremeyeceğimi sormuştu. Sanırım çok temiz bir kalbi var. Evren isteğine çabuk cevap verdi. Ve bu masum isteğinin onu anında doğum yardımcısı yapacağını nereden bilebilirdi. Neyseki birlikte çalışmalarımızı daha profesyonel olarak planlayabilmemiz için 2 tam kursu birlikte tamamlamıştık. Doğal doğumu ve doğumda kadının ihtiyaçlarını çok iyi biliyordu. Ne yapması veya ne yapmaması gerektiğini çok iyi kavramıştı.

Neşe  ilk defa doğuma girecekti.Ben ilk defa bir ebesiz ve hatta bir psikolog ile beraber doğuma girecektim. Lorens ilk defa ikizlerini doğuracaktı. Selim ilk defa ağbi olacaktı. Günay ilk defa 3 çocuk babası olma yolundaydı. Ne çok ilkimiz vardı.

Müthiş bir koşturma başladı. Zamana karşı yarış gibi. Ben derhal merkeze giderek doğum için gerekli malzemeleri toparladım. Eksik birkaç şey için eczaneye uğradım. İlaçları ne için aldığımı sorduklarında durumu anlatınca eczacı yüzüme uzaydan gelmişim gibi şaşkınlıkla baktı. Yoksa bu bir kamera şakası mıydı?

Bu sırada Günay havuzu doldurmaya başlamıştı ama sıcak su problemi vardı. Tencereyle ısıttığı suları havuza dökerken işler iyice komedi filmine dönmüştü.

Neşe önceleri ne yapacağını bilemedi ama çok çabuk alıştı ve yardım gereken her yerde elimizi attığımız anda ihtiyacımız olan her ne ise elinde duruyordu.

Bu sırada 2 yaşındaki Selim de devreye girmeden duramadı. Bu hareketlilikten çok hoşlanmıştı. Oyunları ile ortama neşe katıyordu. Hatta ara ara ikizleri taşıyan annesinin karnını öpüyordu. Onları seviyordu. Doğum topunu annesinin yanına getirip üstüne çıkmasını istiyordu. Doğuma o da katılıyordu. Ama enerjisi bir süre sonra yetmeyince babası ile tatlı bir uyku için odasına çekildi.

 Ve tüm hazırlıklar bittiğinde odaya yeniden sessizlik hakim oldu. Işıklar kısıldı. Sakin müzikler açıldı. Lorens artık her dalgada bebeklerine ve doğuma odaklanıyordu. İlk doğumunda da olduğu gibi ağrı hissetmiyordu. Sadece baskı, bebeğin rahim ağzına yaptığı baskı. Bize çok ihtiyacı olmadığında  Neşe ve ben mutfakta bir köşeye çekildik. İhtiyaç duymadığı için Lorens’i rahatsız etmiyorduk. Kutsal bir andı ve saygı gerekiyordu. Bir şey istediğinde ise anında yerine getiriyorduk. Bazen su istedi, bazen bir şey yemek. Ama çoğunlukla dalgalara odaklanmıştı.

Selim uyuyunca artık Günay da eşinin yanındaydı ve dalgaları artık birlikte karşılıyorlardı. Su kesesini açmadığımız için doğum yavaş ama rahat gidiyordu. Ben Lorens’dan biraz ayakta dolaşmasını istedim. Eşiyle beraber ilk doğumda da yaptıkları sakin danslarına başladılar. Her dalgada Lorens eşine sarılıyor ve birlikte sallanıyorlardı.

doğumdan hemen önce son ıkınmalarSaat gece 12 olduğunda Lorens artık havuza girmek istedi. Zaten havuzda ancak hazır olmuştu. Eşi ile birlikte suya girdiler ve o anda çok daha fazla rahatladı. Açılma hızlandı. Yaklaşık 15 dakika sonra ilk bebeğimiz Kerim geliyordu. Bu sırada Lorens’da bağırma isteği oldu. İlk bebekte de aynı şey olmuştu. Ağrı hissetmiyordu ancak bağırmak istiyordu. Bizim doğal doğumlarımızda ses çıkarma veya bağırmayı kesinlikle kısıtlamıyoruz. Bedenin bir ihtiyacı bu. Lorens da şaşkınlıkla sesler çıkarıyor bir yandan da bebeği itiyordu. Neşe ve ben sadece izliyorduk.

Son bir ıkınma sonrasında Lorens ilk bebeğinin suyun içine kendi kendine doğuşunu izledi ve ona ilk dokunan ve sudan ilk çıkaran yine kendisiydi. Her şey öncesinde hayal ettiği gibi oldu. Erkek ilk adımı kız kardeşine bırakmak istememişti. Doğumdan 2 dakika sonra annesinin sıcak sevgi dolu kollarında ilk defa annesinin göğsü ile buluşarak ilk defa emmeye başladı. Göbek kordonu alışverişin devamı için mümkün olduğunca geç kesildi.

10 dakika sonra bu sefer kız bebek geldi. Onun doğumu çok daha kolay olmuştu. Kardeşinin açtığı yoldan o da suyun sıcaklığına bıraktı kendisini. Yaklaşık yarım saat içinde her iki bebekte doğal bir doğumla suda dünyaya geldi ve sağlıklı olarak annelerinin sıcak ve sevgi dolu göğsü ile buluştular.  Birçok doğal doğum bebeğimizde olduğu gibi ilk refleks ağlamadan hemen sonra kendilerini huzur ve güvene bıraktılar. Ağlamaları hemen durdu. Doğdukları ve yabancısı oldukları bu yeni dünyada aldıkları ilk mesajlar, sakinlik-huzur-sevgi oldu. Bu mesajlar artık bilinçaltının o gizemli dünyasına kaydedilmişti. Dünya artık onlar için sevgi ve güven dolu bir dünyaydı.

 Bebeklerin doğumundan yarım saat sonra Selim uyandı. Babası Selim’i annesinin yanına yatırdı. Evde doğumun avantajı buydu. Hayat devam ediyordu. Lorens Selim’e biraz süt içirdi. Selim yeniden uykusuna daldı.

 Yaklaşık 1 saat sonra her şeyin yolunda olduğuna emin olduktan sonra onları aile olarak baş başa bırakarak evden ayrıldık. Lorens’ın hayal ettiği doğum tamamen buydu. Ona bu doğumu hediye etmenin önlenemez mutluluğunu yaşıyordum. Doğumdu bu. Her şey olabilirdi. Her şeye hazırdık. Ancak doğa yine görevini yaptı. İzin verilen bedenler muhteşem bir doğum dansı daha gerçekleştirdiler. Sabır ve zamana saygı başarının anahtarıydı.

Neşe hayatında ilk defa bir doğuma katılmıştı. Bu belki de katılabileceği en doğal doğumdu. Daha doğalının olması mümkün değildi. Kurslarla da değişen doğuma bakışı artık yeni bir boyut kazanmıştı. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı. Kafasındaki doğumla ilgili kısıtlayıcı tüm toplumsal negatif düşünceler yıkılmıştı.

Bu sabah basın toplantısı için yeniden ilk doğumda olduğu gibi kameraların karşısındaydık. Lorens, Günay ve ben ısrarla suda doğumdan çok doğal doğumun önemini anlattık. Doğuma hazırlık aşamalarını ve eğitimin gerekliliğini vurguladık. Anne ve bebeğine saygılı doğum ortamlarının her gebemize sunulması için yapılması gerekenleri sıraladık.

 Ve doğum hikayemizi sizlerle paylaştık ki doğumdan korkmayın diye... bedeninize güvenin diye…Doğum sonrası bebeklerinizle ilk sizin buluşmanızı talep edin diye…

Doğumun büyüsünü tüm Türkiye yaşasın diye…



Op. Dr.Hakan Çoker

Doğal Doğum Uzmanı

 

Jale Özen DDB

Doğumda Zamana Saygıya Dair


Doğumun zamanını beklemek ve doğumda da zamana saygı duymak... Süreci yaşamak ve hissetmek

İşte gene harika bir doğum.

Dr.Ahmet Akkoca' dan dinliyoruz:

42+1 haftada aramıza gelen Sofi bebek doğumda zaman...

Devamını oku...

Op.Dr.Hakan Çoker

LCCE(Lamaze Certified Childbirth Educator)

HP (HypnoBirthing® Practitioner) 

www.dogaldogum.com

 


1965 İstanbul doğumluyum. 1984 yılında Darüşşafaka Lisesi'nden mezun olduktan sonra 1984-1990 yıllarında İstanbul Tıp Fakültesinde tıp eğitimimi tamamladım. 1990-1994 yıllarında İstanbul Taksim Hastanesi'nde Kadın Hast. ve Doğum asistanlığımı tamamlayarak uzman oldum.

Devamı...


BEBEĞİM

Sütlaç Annesini TV de İzledi

Sütlaç Annesini TV de İzledi


Anne Olunca Anladım programı Kanal1  in konuğuyduk Dr. Hakan Çoker ile. Sevgili Hülya Yıldırım, bilinçli bir anne olarak kendini bu konulara adamış. Devamını oku...

More:

DOĞAL YAŞAM

Bebekli Piknik, Dere Çiftliği' nde Melekler

Bebekli Piknik, Dere Çiftliği' nde Melekler


Az kişiydik, öz kişiydik, Dere Çiftliğindeydik, bebeklerleydik, biraz üşüdük, fazlaca da terledik, gezdik, dereye düştük, bol bol yedik, içtik, uyuduk, uzandık, sohbet ettik, çilek topladık yedik, bal...

Devamını oku...
More:

JALE ÖZEN KİMDİR?

Kişisel Bilgiler:
Doğum: 1968-Kayseri
Uyruk: T.C.
Eğitim: 1993-1990 Marmara Üni. Güzel Sanatlar Fak. Tekstil Anasanat dalı-Giyim Bölümü
1989-1985 Ege Üni.Tekstil Müh. Fak. Tekstil Teknolojisi
1985-1982 İzmir Karataş Lisesi –Matematik Bölümü

CEP:0 537 327 00 06

Jaleozen68@gmail.com

Devamı...