SİTE: Ana Sayfa Gerçek Doğum Hikayeleri Sezaryen veya Müdahaleli Doğumlar 40 Saatlik Doğumum
  • Increase font size
  • Default font size
  • Decrease font size
Arama

Hamileler Kulübü

40 Saatlik Doğumum

Sevgili doktorumuz, doğal doğum neferimiz Hakan bey ve sevgili doğal doğum grubumuz oğlum nerdeyse üç aylık olacak, biraz gecikmiş olsam da doğum hikayemi paylaşmak istedim.


21 şubat cumartesi sabahı hafif kasılmalarla beraber kanamamın biraz başladığını fark ettim. Henüz beklemiyorduk zira 37 + 1 haftalık gebeydim ve biz bu hafta sonu bebeğimiz için alış verişe çıkacaktık . Çok rahat kahvaltımızı yaptık. Vakit biraz daha ilerlesin diye bekledik ve doktorumuzu aradık hemen muayenehanesine gelmemizi söyledi. Hastane çantamızı neyse ki birkaç gün önce hazırlamıştım. Marketten kraker, çikolata filan alıp gittik. İlk kontrolde ciddi kasılmalarım olduğunu, silinmenin başladığını ama henüz 2 cm açılma olduğunu öğrendik. Doktorumuz Sare Davutoğlu her şeyin iyi olduğunu muayenehanede vakit geçirmemizi, yemek yememizi söyledi. Ve akşamüzeri 5'e kadar benim açılmam hiç ilerlememiş ama kasılmalarımı daha şiddetli hisseder olmuştum.

Evimiz hastaneye uzak olduğu için eve değil hastaneye geçtik. Aslında bu hastanede (Medical Park) sancı odası denilen oda iki kişilik olduğu için doğumu başka bir hastanede yapmayı planlıyorduk. Ancak doktorumuz hastanenin bu aralar çok tenha olduğunu ve her aşamada eşimle beraber olabilmemiz için hastaneyle konuşacağını söyleyince planımızı değiştirdik. İyi ki de böyle karar vermişiz iki gün boyunca koca doğumhanede sadece ben vardım, sadece benimle ilgilendiler. Allah için ebelerden ve diğer çalışanlardan da çok memnun kaldım. Hiç moralimi bozmadılar, sezaryen lafı etmediler. Özel hastaneler için bu tutum lüks oluyor malum. Bu durum doktorumuz Sare Davutoğlu'ndan da kaynaklanıyor olabilir diye düşünüyorum.



Saatler geçiyor, ebeler değişiyor ama benim açılmam hemen hiç ilerlemiyordu. Her NST kontrolünde bebeğimin kalp atışları normal çıkıyordu benim kasılmalarımın da maşallahı vardı. Yemek yemem serbestti ama benim içim pek almıyordu.

Kah eşimle yürüyoruz, kah plates topunda hareket ediyorum, kah arkadaşımla dua ediyoruz ama bir türlü açılmam ilerlemiyordu. İlk gece biraz uyuyabilmem için sanırım bir iğne yaptırdı doktorum. Uyumak ne mümkün ama kasılmaları daha hafif hissettim ve hakikaten biraz dinlebildim. Eşimle arkadaşım da dönüşümlü olarak 1-2 saat uyudular. Ertesi gün su kesesini patlattı doktorum ama gene bir hızlanma olmadı. Açılma olmadıkça moralim bozuluyor, moralim bozuldukça da açılmam olmuyordu sanırım.


Öğleden sonra kasılma dediğim şeyler bas baya sancıya dönüşmüş ve ben doğumhaneyi sesimle çınlatır olmuştum. Yaklaşık 30 saat sonunda eşim ve doktorumla beraber epidurale karar verdik. Ve ilk dozunu aldım, aman Allahım bu nasıl güzel bir şeydi. 2 saat çok rahat geçti. 30 küsur saat sonra bu 2 saat öyle iyi geldi ki. Sonra ise sancılarım çok daha artmış olarak geri döndü.

Epiduralin ikinci dozunu aldım ve kısa süren bir dinlenme daha yaşadım. Açılma hala 10 cm'e yaklaşmamıştı bile. Bundan sonraki iki doz epidurali de sancıların şiddetinden göz yaşları içinde istedim. Bu son iki doz vücudumun yarısını rahatlattı diğer yarısı ise sancı çekiyordu. Sürekli hareket ettiğim için iğne azcık kaymış sanırım. O an farkında değildim ama bunda da bir hayır varmış sancıları hissetmem doğumda çok işime yaradı. Doğru zamanda ıkındım ve doğum kısa sürdü. 15 dakikada filan doğdu oğlum. Doktorum da ıkınmalarımı çok beğendi doğrusu  (Doğal doğum eğitiminin bir faydası daha.)

Doğumhaneye girmemize yaklaşık bir saat kala eşimin de benim de uyku gözlerimizden akıyordu. Uzanırken sancıları daha şiddetli hissediyordum yürümeye de halim yoktu. Pilates topunda dairesel hareketler yapmak en rahatlatıcı olanıydı. Ve doktorum saatlerdir hastanede beni bekliyordu.

Doktorumuz Sare Davutoğlu'nun iki gün boyunca hastanede çalışmadığı halde beni kontrole kaç kere hastaneye geldiğini sayamadım. Doğumun sonuna doğru da 4-5 saat hastanede bekledi. Bir başka doktor olsa kesinlikle beklemez sezaryene alırdı. Sare hanımla hamileliğimin 3. ayında tanıştık. Çok sıcak, yanında rahat hissettiğim, aklımdakileri detaylı bir şekilde konuşabildiğim bir doktorum olmuştu. Ve hamileliğimden beri ona güvenim tamdı. Ona hem güveniyor hem de her muayenede müthiş rahatlamış olarak yanından ayrılıyordum. Hamileliğimde de çok ilaç, vitamin vermeyen bir doktordu. İlk muayenemden itibaren hiç sezaryen meselesini konuşmamış beni hep normal doğum için motive etmişti. Doğal doğum eğitimine katılıp katılmamayı bile ona danışmıştım. "Türkiye'deki sezaryen oranının bu kadar yüksek olmasında en büyük pay biz sağlık çalışanlarında, daha sonra da gebelerdeki abartılı korkuda" diyerek eğitime gitmemi tavsiye etmişti.


Doğum planımda epidural yoktu. Ve herkesin doğumu gibi 10-15 saat süren bir doğum olsaydı hatta 24 saat sürseydi gene de epidural almamış olacaktım. Ama 30 saat sonra çok yorgun ve açılmanın hala çok yavaş olmasından dolayı moralim iyice bozuk olduğu için daha fazla dayanamamıştım ve bence doğru bir karardı.

Kesinlikle planladığım doğum bu değildi. Hakan bey eğitimde ‘doğumunuz düğününüz gibidir kesinlikle planladığınız gibi olmaz' demişti. Açıkçası içimden düğünümdeki kadar her şey yolunda giderse ben bu işi kıvırdım demiştim J Düğünüm planladığıma çok yakındı zira. 40 saat sürecek bir doğum planlamamıştım haliyle . Kediler gibi usul usul olacaktı doğumum. Tam bir teslimiyet içersinde, her kasılmayla bebeğim bana yaklaşıyor diyecektim. Nitekim kasılmaları saatlerce böyle karşıladım ne var ki açılmam çok yavaştı. Doktorum bunun da korkularımdan kaynaklanmış olabileceğini söyledi, bu gibi durumlarda epidural hızlandırırmış ama bende o da bana mısın dememişti. (Annemin benden önceki doğumunda bebeğini kaybetmesi, kendisinin de komada kalması küçüklükten beri duya geldiğim bir hikaye)

40 saati duyanlar sanki biraz korkuyorlar ama kesinlikle korkunç bir durum değildi. Sonunda yaşadığım o huzur tarif edilemez. Sezaryen olmamak için bana güç veren Allaha hamd ediyorum. Sare hanım "herkese senden bahsediyorum, maşallah çok sabırlı ve azimlisin" diyor.
Eğitimde bizi doğal doğum konusunda bilinçlendiren Hakan beye teşekkürlerimi sunuyorum. Hep normal doğum istiyordum ama eğitimden sonra çok daha hevesli oldum. Eğitime de benimle katılan, doğumun da her aşamasında elimden tutan sevgili eşim ve özel programını bile benim için değiştiren sevgili doktorum Sare Davutoğlu olmasa sanırım şuan sezaryen dikişlerime bakıp ağlıyor olurdum. Dikiş filan değil önemli olan, önemli olan doğal olana doğal yollarla kavuşmaktı. Doğum sancısı denilen şey insanın hayatta yaşayabileceği en tatlı sancı belki de, Allahın izniyle çok şeker, çok sevimli bir sonucu oluyor. Bu minik canlılar Allahın birer mucizesi. 9 ayda büyürken bizi de olgunlaştıran, doğumun da bile bilinci açık olan. Ağlarken annesinin kucağına bırakıldığında susuveren ve ilk dakikada bile kendisi için gerekli olan emmeyi bilen birer mucize.

Allah isteyen herkese bu duyguyu yaşatsın. Bebeklerimizi de sağlıkla, sıhhatle ve mutlulukla büyütsün.

T.u.b.a.s

Dr.Hakan Çoker:

Tuba tebrik ederim.
Yazının başını okuyanların cesareti kırılacak gibi olsada sonuna kadar sabredenler mucizeye birkez daha tanık oluyorlar.
Evet yeni sloganımız "mümkün olduğunca doğal ve normal doğum"
Ancak burada anlatıldığı gibi gerekli durumlarda yapılan müdahaleler, veya seçilen tıbbi yaklaşımlar anneye rahatlatabiliyor. Kursda da epidural anesteziyi bilinçle seçmenin negatif olmadığını, bunun sizi kötü anne yapmadığını anlatıyoruz.
Kötü olan bunun her gebeye kaçınılmaz bir gerçek gibi rutin olarak sunulması hatta bazı gebelerimizde olduğu gibi ısrarla sunulması.

Tekrar tebrik ederim, hikayeni paylaştığın için teşekkür ederim.
Hakan Çoker

JALE DURAL:

Sevgili Tuba'cım,

Doğum hikayeni bizlerle paylaştığın için çok teşekkür ederim. En önemlisi doğal doğum bilincinin yayılmaya başladığına dair sevgili doktorun Sare hanımdan aldığın destek beni çok etkiledi. Senin epidural almadan da doğumunu doğal olarak gerçekleştirebileceğine emindim ama herkesin doğumu birbirinden farklı, eminim önceki negatif hipnozlar doğumları çok etkiliyor. Bilinçaltı... Büyük bir engel yaratabilen negatifleri tamamen atabilmeli. Yaşadıklarında teşhisini kendin de koyduğun gibi, olumsuz doğum hikayeleri bilinçaltını etkiliyor. Uzuuun bir doğum olmuş.Ama başarmışsın. Bebeğinle eşinle seni gördüğüm için de çoook sevindim geçen gün. Allah ailenizi birbirinden hiç ayırmadan sevgi mutluluk dolu uzun bir yaşamı paylaştırsızn sizlere. Bebeğini seni ve eşini sevgiyle tebrik ediyorum canım.

jale dural

Not:

Fotoğraf sadece konu için tarafımdan seçilmiştir, Sevgili Tuba ile ilgili değildir.

 

Jale Özen DDB

Doğumda Zamana Saygıya Dair


Doğumun zamanını beklemek ve doğumda da zamana saygı duymak... Süreci yaşamak ve hissetmek

İşte gene harika bir doğum.

Dr.Ahmet Akkoca' dan dinliyoruz:

42+1 haftada aramıza gelen Sofi bebek doğumda zaman...

Devamını oku...

BEBEĞİM

Sütlaç Annesini TV de İzledi

Sütlaç Annesini TV de İzledi


Anne Olunca Anladım programı Kanal1  in konuğuyduk Dr. Hakan Çoker ile. Sevgili Hülya Yıldırım, bilinçli bir anne olarak kendini bu konulara adamış. Devamını oku...

More:

DOĞAL YAŞAM

Bebekli Piknik, Dere Çiftliği' nde Melekler

Bebekli Piknik, Dere Çiftliği' nde Melekler


Az kişiydik, öz kişiydik, Dere Çiftliğindeydik, bebeklerleydik, biraz üşüdük, fazlaca da terledik, gezdik, dereye düştük, bol bol yedik, içtik, uyuduk, uzandık, sohbet ettik, çilek topladık yedik, bal...

Devamını oku...
More:

JALE ÖZEN KİMDİR?

Kişisel Bilgiler:
Doğum: 1968-Kayseri
Uyruk: T.C.
Eğitim: 1993-1990 Marmara Üni. Güzel Sanatlar Fak. Tekstil Anasanat dalı-Giyim Bölümü
1989-1985 Ege Üni.Tekstil Müh. Fak. Tekstil Teknolojisi
1985-1982 İzmir Karataş Lisesi –Matematik Bölümü

CEP:0 537 327 00 06

Jaleozen68@gmail.com

Devamı...