SİTE: Ana Sayfa JALE JO ile Doğal Doğum Bilinci Doğuma Doğru Siz ve Bebeğiniz
  • Increase font size
  • Default font size
  • Decrease font size
Arama

Hamileler Kulübü

Doğuma Doğru Siz ve Bebeğiniz

Size sunulan en güzel mucizeyi yaşadığınız bu dönemde yaşadığınız her an, aldığınız her nefes, hissettiğiniz her duygu, bedeninizdeki her kasılma, bebeğinizin her hareketi, sizin için özel bir deneyim, özel bir aşama, özel bir ders... Sadece anı fark etmeye özen göstermelisiniz. Bedeniniz değişiyor her geçen gün, ve bebeğiniz de büyüyor... Biraz daha büyüyor sizin içinizde yepyeni bir beden ... yepyeni bir ruh varoluyor... Ne olur bunun tadına varmaya, hissetmeye odaklanın.

Hamileliğiniz sırasında özellikle bebeğinizin hareketlerini minik gaz hareketleri gibi hissetmeye başladığınız kımıldanmalar, hamileliğinize daha da odaklanmanızı sağlayan, sizi motive eden, bebeğinizle iletişime geçebileceğinizi hissettiğiniz ilk dönemler olacaktır büyük ihtimalle. Bazen yanınızda eşinizle, veya dostlarınızla paylaşmak istersiniz. Ne mutlu bir heyecandır bu... Tadını çıkarın.

Hamileliğiniz ilerledikçe

ve karnınız büyüdükçe, gerek bedeninizin değişimi nedeniyle, gerekse de hormonal değişimler nedeniyle çeşitli alışık olmadığınız kasılmalarla karşılaşacaksınız zaman zaman. Bunlar sizi endişelendirebilirse de doktorunuzun da söyleyeceği gibi normal bir sürecin parçası. Vücudunuz da doğuma hazırlanıyor unutmayın. Aslında size düşen şu; bu kasılmaları hamilelik sırasında yaşadığınız her anı, kendiniz için doğuma hazırlıkta bir deneme fırsatı olarak değerlendirmek... İşte size vücudunuzu doğumda nasıl yönetebileceğinize, nasıl sakin olabileceğinize, nasıl kasılmalar anında kendinizi kontrol edebileceğinize, kasılmaları daha az hissedilir kılacağınıza dair bir prova imkanı! Hamilelik sırasında , doğum başlamadığı halde yaşadığınız kasılmalarda , ağızdan nefes alıp vererek , kasılan yerlerinizi rahatlatmayı deneyimleyin. Kasılmanın yoğunluğuna göre daha sık veya daha uzun nefesler.. Bedeninizi gevşetmeyi, sadece nefesinize odaklanarak, rahatlamayı, omurganız boyunca nefesinizi yukarıdan kuyruk sokumunuza dek indirip, nefesinizi verirken dudaklarınızın arasından süzülür gibi evrene nefesinizin akışını hissetmeyi ve gevşemeyi öğrenmeye çalışın. Kendi kendinize telkinde bulunun nefesi alırken içinize doğru, "beni yaratan güç şimdi benim içime doğru akıyor, beni güçlendiriyor, beni ve bebeğimi besliyor", ve verirken nefesi dudaklarınızın arasından süzülür gibi " tüm kasılma ve sancılar, nefesimle bedenimden akıp gidiyor, rahatlıyorum" ... Bu çalışmalar sırasında fark edeceksiniz ki korkuyu hissedip, nefesi tuttuğunuz ve kendinizi panikle sıktığınız sürece kasılmaları "sancı", "acı" olarak hissedeceksiniz. Ve ne kadar nefesinizin akışını rahatlatabilirseniz, ne kadar bedeninizle ve yaşadıklarınızla barışık ve kendinizden emin olabilirseniz o kadar çok kasılmaların rahat atlatılıp, geride kaldığını göreceksiniz. Bunu başaran siz olduğunuz için bu kendinize güveninizi arttıracak, doğuma daha hazır hissedeceksiniz kendinizi.
Bir de şunu düşünün lütfen ; hamilelik sırasında olsun, doğumda olsun, hissettiğiniz kasılmaların siz de yarattığı duyguların öznesine kendinizi koymamak. Yani kasılmalar geldikçe " canım acıyor" diye düşünmek, hissetmek, söylemek yerine , "bebeğim için de şu an farklı bir deneyim olmalı" diye düşünerek , "sakin ol bebeğim yanındayım, geçiyor şimdi bitiyor, rahatlıyoruz, güvendesin" demek. Yani hayatınızın o anına kadar hep sizin olduğunuz merkeze, bebeğinizi koymak. Onun duygularını hissetmeye odaklanmak.. Onu rahatlatmaya odaklanmak. Düşünün, siz ne hissederseniz, o da aynısını hissedecek. Siz kasılıp, korkuya esir oldukça, o da korkup, gerilecek... Siz kendinizi korku ve acı çekme duyguları içinde sıkarken, nefesinizi rahatlatmadıkça, bebeğinize de daha az oksijen gidecek.. Siz korku hissettikçe adrenalininiz artacak. Bu da doğanın korunma içgüdüsüyle bedeninize verdiği şifreleri işler kılacak ve kalp atışları hızlanacak, vücudunuz alarma geçecek. Yani.. Bebekçik de alarma geçecek. Oysa korkuyu bastırmanın en güzel yolu bu aşamada "SEVGİ" ... Sevgiyi hissetmeye çalışın. Hamileliğiniz boyunca da, doğumda da siz "sevgi"yi hissetmeye odaklanın, sevin ve en önemlisi sizi sevenlerin yanınızda olmasını isteyin. Onların sevgisinden de kuvvet alın.

Doğumda yaşayacağınız periyodik kasılmalar sırasında odaklanmanız gereken bir başka heyecanlı bekleyiş de şu olmalı.." Her bir kasılma bana bebeğimi daha da yaklaştırıyor, kucağıma alacağım an geliyor, bebeğim bana gelmek için mücadele ediyor , ona destek olmalıyım, daha rahat ilerleyebilmesi için ona yardım etmeli ve kendimi sıkmamalıyım. Bedenim açılmalı ve bebeğim daha rahat ilerlemeli. Nefesime odaklanmalıyım, rahat olmalıyım. Ona oksijen göndermeliyim. Şu anda buna daha çok ihtiyacı var. " Kasılmaların periyodik olarak geldiği her dönemde kasılma şiddetinin zirveye yaklaşıp, tekrar azalması sırasında , kendinizi daha da sıkarak kasılmayı arttırmamak için yüzeysel minik nefesleri kullanmalısınız. Doktorunuz size ıkınmanızı söylediğinde de büyük bir nefes alıp tutarak diyafram kasınızı kullanarak bebeğinizi dışarı doğru itmelisiniz.

Önemli bir vurguda daha bulunmak istiyorum.. Hamileliğinizden başlayarak bebeğinizle kuracağınız iletişimde her gün düzenli uygulamalar yapmaya dikkat edin. Mesela, her gün düzenli bir şekilde kendinize ve bebeğinize zaman ayırarak meditasyon yapın, rahatlayın. Sizi ve bebeğinizi huzurlu kılacak, mutlu edecek, rahatlatacak bir müzik parçası kullanın. Belki doğadan seslerin de olduğu, huzurlu bir şarkı, belki güzel bir melodi ve sözleri sevgi dolu olan, mırıldanabileceğiniz ninni gibi. Karmaşık olmayan, yormayan, huzur veren güzel bir melodi. Hamileliğiniz boyunca bunu düzenli dinleyin ve huzuru, mutluluğu, sevgiyi hissederek dinleyin. Bebeğinizi o sırada sevin karnınızın üstünden avuçlarınızla dokunarak, mırıldanın melodiyi siz de. Bu size ne zaman nasıl yararlı olacak, bunu da deneyimleme imkanınız olacak hamileliğiniz sırasında... Şöyle; Bebeğiniz hareketlenmeye başladığında , kasılıp gerildiğinde mesela ona bu melodiyi mırıldanarak, karnınızın üzerinden okşamalarınızla temas edin, sevginizi hissettirin.. Ve gözlemleyin ne olduğunu... Ya da istemeden yaşadığınız herhangi bir sıkıntılı anda bebeğinizden gelen tepkileri gözlemleyin, o da sıkıntılı olacaktır. O anda düzenli nefeslerle beraber, melodinizi mırıldanarak onunla temas edin sevgi okşayışlarınızla karnınızın üzerinden. Ve bakın nasıl bir iletişim kurabiliyorsunuz bebeğinizle. Mucize bu bence.

Doğum sırasında önceden doktorunuzla da konuşup gereken hazırlığı yaparak doğum boyunca da bu melodiyi dinlemenizi öneririm. Çünkü doğum sizin için olduğu kadar onun için de çok zor bir deneyim. Üstelik siz ne olacağını biliyorsunuz ama o hiçbir şey bilmiyor ve alıştığı, geliştiği ortamın tamamen dışında bambaşka bir ortama doğru ilerliyor. Bambaşka bir deneyim yaşıyor.. Güvende olduğu hazneden oldukça dar bir tünele giriyor ve ilerlemeye çalışıyor. Havayla temas etmek, hiç duymadığı sesler duymak, sıcaklık farkı, nefes alış farkı. Her şey farklı, her şey onun açısından oldukça değişik. Tabi insanoğlu olarak bebeğimizin içimizde var edilişinden önceki bilgi birikimi hakkında yorum yapamayacağımız için , bebeğimizin tamamen onun açısından bilinmezliğe doğduğunu kabul edebiliriz. Bunca farklılığın içine doğarken , onun aşina olduğu ve her dinlediğinde sevgi, huzur, mutluluk, güven duygularını ona hissettiren bir melodinin varlığı bebek için güzel bir destek olabilecektir. Ve elbette annesinden de huzurlu ve güven verici duyguları alabiliyor, annesinin sesini de duyabiliyorsa daha da güzel...
Doğum sonrasında bebeğiniz için bu melodiyi, huzuru ona hissettirmeyi arzu ettiğiniz zamanlarda da, uyku zamanı, hastalık, vb. kullanmanızı öneririm.

Hepinize sevgi dolu mutluluklar diliyorum.

JALE DURAL

 

BEBEĞİM

Sütlaç Annesini TV de İzledi

Sütlaç Annesini TV de İzledi


Anne Olunca Anladım programı Kanal1  in konuğuyduk Dr. Hakan Çoker ile. Sevgili Hülya Yıldırım, bilinçli bir anne olarak kendini bu konulara adamış. Devamını oku...

More:

DOĞAL YAŞAM

Bebekli Piknik, Dere Çiftliği' nde Melekler

Bebekli Piknik, Dere Çiftliği' nde Melekler


Az kişiydik, öz kişiydik, Dere Çiftliğindeydik, bebeklerleydik, biraz üşüdük, fazlaca da terledik, gezdik, dereye düştük, bol bol yedik, içtik, uyuduk, uzandık, sohbet ettik, çilek topladık yedik, bal...

Devamını oku...
More:

JALE ÖZEN KİMDİR?

Kişisel Bilgiler:
Doğum: 1968-Kayseri
Uyruk: T.C.
Eğitim: 1993-1990 Marmara Üni. Güzel Sanatlar Fak. Tekstil Anasanat dalı-Giyim Bölümü
1989-1985 Ege Üni.Tekstil Müh. Fak. Tekstil Teknolojisi
1985-1982 İzmir Karataş Lisesi –Matematik Bölümü

CEP:0 537 327 00 06

Jaleozen68@gmail.com

Devamı...