Doğal beslenme şansımızın her geçen gün daha da azaldığı dünyamızda, sabah kahvaltısında mis gibi kokan bir domatesi bile yiyemememin, yumurta yerine plastik ve kokulu bir şeyleri yemeye çalışarak kendimizi kandırmanın sonunun olmadığını görerek, imkan buldukça doğalı nereden bulabilirizin peşinde koşuyoruz. Organik ürünler adı altında yapılan reklamlarla pekişen ve fiyatlar el yakan nice denemelerimizden sonra, mini minnacik koliler içinde evlerimize ulaşan gıdalara neredeyse "biblo" muamelesi yapar olduk. Oysa hala Anadolu'muzda , hayvanları suni yemle değil, doğayla beslenen, toprağında doğal gübre kullanılan çiftliklerimiz var. Doğaın bozulmamışlığı ölçüsünde doğal besinler alabildigimiz bu bölgelerden gelen ürünlerde çocukluğumuzun lezzetlerini yakalayabiliyoruz ve kendi ailelerimize ve çocuklarımıza da bu lezzetleri ve saglığı yaşatmak istiyoruz. Bunlardan biri ve belki de en iyilerinden , en bilinçlilerinden biri Kadın Ağam Pınar' ın İpeHanım Çiftliği www.nazillisebzeleri.blogspot.com
Kadın Ağam diyor ki;
"Satmaya basladığım ürünlere sizlerden hiç beklemediğim kadar talep geldi. Her şeyden önce bunun için çok teşekkür ederim. Elimden geldiğince siparişlerinizi yetiştirmeye çalışıyorum.
: Sebzelerin yetistigi tarlalari http://picasaweb.google.com/egetrue adresinden görebilirsiniz. %100 dogal / ilaçsiz üretim yapiyor ve yaptırıyorum. Profesyonel bir üretici değilim, ürünlerimi kisa süre öncesine kadar hiç satmadım. Sadece kendim için üretim yapıyordum. Tarlalarda en ufak bir tarım ilacı kullanılmıyor. Fotoğraflara bakarsanız salatalık tarlasını kaplamis otlari görebilirsiniz. Bu otlari öldürmek için normalde bir ilaç atiyorlar. O bile kullanilmadi. Hormon gibi kimyasallar asla yok. Sadece hayvan tersi (gübre) kullanılıyor. (Fotograftaki yığın). Bu bölge "Madran Bölgesi" olarak anıldığı için sulama suları son derece kaliteli. Sebzelerin farklı lezzeti de en çok bundan kaynaklaniyor sanırım."
